“ERKEKLER AĞLAMAZ!”: KIRILGAN ERKEKLİK
"Erkeklik zor kazanılır, kolay kaybedilir." işte bu yüzden kırılgandır. Toplumsal cinsiyet rolleri, her iki cinsiyete de zarar veriyor. Erkekleri etkileyen noktaya bakacak olursak; bunlardan bir tanesi kırılgan erkeklik. Vandello ve arkadaşları (2011, 2013) erkeklerin üzerindeki kendini kanıtlama baskısını Kırılgan Erkeklik Kuramı üzerinden araştırmıştır. Bu araştırmaya göre; erkeklerin kendilerini kanıtlama ihtiyacı uzun yıllar önceye dayanır. Kabile kültürlerinde erkeklerin kabilenin gözünde “gerçek bir erkek” olabilmek için avlanarak hayvan öldürme, sünnet olma, vücudunda yaralar açarak cesaretini ve korkusuzluğunu kanıtlama gibi farklı ritüellerden geçtiğini; modern toplumlarda ise bu gibi keskin ritüellerin yerini şiddet kullanmak gibi zararlı ve dolaylı yollara bıraktığını ve erkekliğin bu yollarla kanıtlanmaya çalışıldığını öne sürmüşlerdir.
Kadınlarda bu şekilde kadınlıklarını kanıtlama gibi bir baskı görülmemektedir. Kadınlar daha çok biyolojik olarak kadınlıklarını gösterirler. Doğum, regl vs. gibi biyolojik gelişimler kadınların "kadın" olduklarını kanıtlamalarında yeterlidir. Erkekler ise toplumda daima erkekliklerini kanıtlamak ve korumak durumunda olmuşlardır. Örneğin; erkekler güçlü olmalı, ağlamamalı, evi geçindirmeli, iş sahibi olmalı vb. yazılı olmayan erkek olma kuralları olarak görülmektedir.
Bu erkeksi davranışları yapamayan erkekler, erkekliklerinin büyük bir tehdit altında olduğunu düşünürler, bu görevleri yerine getiremeyip "kadınsı" olarak nitelendirilmek onlar için derin bir kaygı sebebidir. Bu durumun erkeklerde kaygı oluşturması durumu Vandello ve arkadaşlarının yaptığı çalışmayla desteklenmiştir. Yapılan bu çalışmada Vandello ve arkadaşları (2008), toplumsal cinsiyet rollerine dair bir testi uyguladıktan sonra erkek katılımcılara test sonuçlarının erkeklerin ortalamasına değil kadınların ortalamasına yakın çıktığını ve bu nedenle “kadınsı” olduklarını söylemişlerdir. Bu da erkekler için erkekliklerine karşı olan büyük bir tehdittir. Daha sonra katılımcıların tehdit durumlarında kaygı yaşayıp yaşamadığı bir kelime tamamlama testiyle test edilmiştir. Örneğin, _AY _ I kelimesini tamamlamaları istenmiştir. Bu kelime hem “saygı” hem de “kaygı” olarak tamamlanabilir. Ama “kadınsı” olarak nitelendiren erkekler bu kelimeleri hep “kaygı” olarak tamamlamışlardır. Bu da bizlere gösteriyor ki; erkekler “kadınsı” olarak anıldığında ve bu erkekliklerine bir tehdit olduğunda, çok büyük bir kaygı yaşarlar.
Erkekler bu kaygıdan kurtulmak ve erkekliklerini geri kazanmak için daha riskli , şiddetli ve saldırgan davranışlar sergileyebilirler. Örneğin, bir çalışma sonucuna göre erkeklere kadınsı kokan el kremi sürülerek tehdit yaratıldıktan sonra, bu erkeklerin kumar oyununda daha fazla risk aldığı görülmüştür (Weaver ve ark., 2013). Bu gibi yıkıcı davranışlar toplumda büyük sorunlara yol açar, aynı zamanda erkeklerin psikolojilerinde de büyük hasarlar bırakır.
KAYNAKÇA :
Bosson, J. K. ve Vandello, J. A. (2011). Precarious manhood and its links to action and aggression. Current Directions in Psychological Science, 20(2), 82-86. doi:10.1177/0963721411402669
Bosson, J. K. ve Vandello, J. A. (2013). Manhood, womanhood, and the importance of context: A reply to comments. Psychology of Men & Masculinity, 14, 125-128.
Weaver, J. R., Vandello, J. A. ve Bosson, J. K. (2013). Intrepid, imprudent, or impetuous? The effects ofgender threats on men’s financial decisions. Psychology of Men & Masculinity, 14(2), 184-191.doi:10.1037/a0027087
Vandello, J. A., Bosson, J. K., Cohen, D., Burnaford, R. M. ve Weaver, J. R. (2008). Precarious manhood. Journal of Personality & Social Psychology, 95, 1325-1339. doi:10.1037/a0012453