İlişkilerimize Nasıl Bağlanıyoruz ?

 

Hayatımızdaki insanlara nasıl bağlanıyoruz? Neden bazılarımız ilişkiye girmekten kaçınırken veya kaygı duyarken bazılarımız kolaylıkla insan ilişkilerinde bulanabiliyor?  Hem romantik ilişkilerde hem de arkadaşlık ilişkilerinde çevremizdeki insanlarla benzer durumlar yaşasak da herkesin durumlara karşı çok farklı tepkileri olabiliyor ve ilişkilere benzer olmayan cevaplar verebiliyoruz. Örneğin kimisi sorunlarını kendi kendine çözmeyi tercih ediyorken kimisi ise paylaşmayı tercih ediyor. Bu farklılıkların temelinde karşımıza “Bağlanma Teorisi” çıkıyor. Bu teori çocukluk ve yetişkinlikteki yakın ilişkilerimizi anlamlandırmak amacıyla zengin bir içerik sunmaktadır. Bu teori ilk zamanlarda çocuk-ebeveyn ilişkisini daha iyi anlayabilmek amacıyla ortaya atılmıştır. Fakat şu anda biz yetişkinlerin ilişkilerini incelemekte de sıklıkla kullanıldığını söyleyebiliriz. Teorinin özünde yatan düşünce insanların güven, huzur, sevgi gibi ihtiyaçlarını karşılamada bunu bir başkasından sağlama ihtiyacının yatmasıdır. Bağlanma teorisine göre, bu ihtiyaç çocuklukta ebeveynlere karşı hissedilirken ileri yaşlarda bu figürün yerini genellikle romantik partnerler alıyor. Teoriye göre, erken çocukluk döneminde ebeveynlerimizle yaşadığımız deneyimler, ileride yakın olduğumuz insanlara karşı beklentilerimizi de şekillendiriyor. Örneğin küçüklükte sürekli koşullu sevgiyle büyütülmüş bir çocuk düşünelim. Her sofrada yemek yenilirken annenin çocuğuna “Yemeğini yemezsen seni sevmeyeceğim.” demesi, yemek yemesi karşılığında verileceği sevgiyi gösterir. Bu kişi ileriki ilişkilerinde de ne yaparsa yapsın sevgi gördüğünü düşünmeyecektir ve kendisini sevmeleri için ekstra bir çabaya girecektir. Bu da kişinin ilişkilerinde karşısındaki kişiye olan güvensizliğini göstermektedir. 

Bağlanma Teorisi ortaya atıldıktan kısa bir süre sonra; 12 aylık çocuklarla yapılan araştırmalarla, çocukların genellikle 3 farklı bağlanma kategorisine ayrıldığı gözlemlenmiştir. Bunlar; güvenli bağlanma, kaygılı-kararsız bağlanma ve kaçıngan bağlanma türleri olarak 3'e ayrılıyor:

Güvenli Bağlanma: Güvenli bağlanan çocuklar, ebeveynlerinden uzak kaldıklarında huzursuzluk hissedip olumsuz tepkiler verseler de tekrar bir araya geldiklerinde çabucak sakinleşip, normale dönüyorlar. Bu çocuklar ebeveynlerinin yokluğunda kendilerini güvende hissedip bağımsızca etrafı anlamaya ve oyun oynamaya yöneliyorlar çünkü biliyorlar ki ebeveynleri geri gelecek ve eski ortamlarına dönecektir. Bu bağlanma türündeki çocuklar ileride kendilerini yakınlık ve samimiyet duygularında rahat hisseden biri olurlar. Yakın ilişkilerini devam ettirmeye çalışırlar. Duygularını ve ihtiyaçlarını kolaylıkla ifade ederler.

Kaygılı-Kararsız Bağlanma: Bu kategoriye giren çocuklar ebeveynleri yanlarındayken bile kendilerini huzursuz hissediyorlar. Güvenli bağlanan çocukların tersine, bu çocuklar yaşadıkları güvensizlik duygusundan dolayı huzurlu bir şekilde oyun oynayıp çevreyi keşfedemiyorlar. Ebeveynlerinden ayrıldıklarında huzursuzluk hissediyorlar, ebeveynleri geri döndüğünde bile kolayca sakinleşemiyorlar ve ebeveynlerine kendini yalnız bıraktıkları için kızgınlık duyuyorlar. Bu bağlanma sonucunda kişiler ihtiyaçlarının karşılanması için savaşan biri olurlar. Samimiyete ihtiyaç duyarlar ve gösterilen samimiyeti de hiçbir zaman yeterli bulmazlar. Partnerlerinin kendilerini gerçekten sevip sevmediğini sık sık sorgularlar. Partnerlerinden umutsuzca güvenlik ve ilgi ararlar.

Kaçıngan (Kaçınmacı) Bağlanma: Bu bağlanma türündeki çocuklar çoğu zaman ebeveynlerine karşı kaçınma davranışları gösterirler. Aynı odadayken bile onlarla fazla iletişim kurmazlar, ayrıldıklarında ağlamazlarlar ve bir araya geldiklerinde de ebeveynle bir temas kurmaya çalışmamaktadırlar. Bu bağlanma sonucunda ileriki zamanlarda yakın ilişkiler bu kişilere boğucu hissettirebilir; kişiler, ilişkileri bağımsızlıklarını tehdit eden bir unsur gibi görebilirler. Samimiyeti çok yoğun hissettiklerinde uzaklaşabilirler. Bağlanmaya karşı bir dirençleri vardır.

Ankara Papillon Akademi psikiyatri ve psikolojik danışmanlık merkezi uzmanlarımız hakkında detaylı bilgi ve randevu almak için aşağıdaki butonları tıklayabilirsiniz.

                      

 

 

KAYNAKÇA:

Akbağ, M., & İmamoğlu, S. E. (2010). Cinsiyet ve bağlanma stillerinin utanç, suçluluk ve yalnızlık duygularını yordama gücünün araştırılması. Studies, 1(3), 145-166.

Bilmez, B.,Akyazıcı, E. (t.y). Bağlanma Stilleri Erişim adresi https://yakiniliskiler.com/2018/10/01/baglanma-stilleri/

Hazan, C., &Shaver, P. (1987). Romantic love conceptualized as an attachment process. Journal of personality and social psychology, 52(3), 511.

Terzi, S. (2014). ROMANTİK İLİŞKİLERDE BAĞLANMA YARALANMALARINA YOL AÇAN OLAYLAR:  NİTEL BİR ÇALIŞMA. Journal of Turkish Educational Sciences, 12(2).